Türkiye Gazeteciler Cemiyeti, Uğur Mumcu`yu Andı

24 Ocak 1993`te bombalı suikastle yaşamını yitiren gazeteci Uğur Mumcu ölümünün 21. yıldönümünde TGC düzenlediği etkinlikte anıldı.

GÜNCEL 25.01.2014 14:37:28 1582 0
Türkiye Gazeteciler Cemiyeti, Uğur Mumcu`yu Andı
24 Ocak 1993'te bombalı suikastle yaşamını yitiren gazeteci Uğur Mumcu ölümünün 21. yıldönümünde Türkiye Gazeteciler Cemiyeti’nin (TGC) düzenlediği etkinlikte anıldı.

Moderatörlüğünü TGC eski Başkanı ve Cumhuriyet Vakfı Başkanı Orhan Erinç’in yaptığı toplanda açılış konuşmasını TGC Başkanı Turgay Olcayto yaptı. Toplantıya  Radikal Gazetesi yazarı Altan Öymen, Cumhuriyet Gazetesi yazarları Ali Sirmen ve Nilgün Cerrahoğlu, TGC Genel Sekreter Yardımcısı ve Bilgi Üniversitesi Öğretim Görevlisi Niyazi Dalyancı konuşmacı olarak katıldı.

Olcayto: Yaşasaydı faili meçhuller üzerine kafa yorardı

“Bugün Uğur Mumcu yaşasaydı özellikle 1990’lı yıllarda üst üste gazeteci öldürmeleri ve siyasi cinayetlerle ortaya çıkan faili meçhuller üzerinde mutlaka kafa yorar, bütün enerjisini toplar ve dosyalara ulaşır, tozlu raflarından onları indirir ve mutlaka okurlarıyla buluşturmaya çalışırdı.
“O dönemde bu yana hâlâ hiçbir siyasi cinayetin ama özellikle gazeteci cinayetlerinin arkasındaki azmettiriciler ortaya çıkarılamadı.”

Dalyancı: Hayran olduğumuz bir gazeteciydi

“O dönemde bizim hayran olduğumuz, taklit etmeye çalıştığımız, gerçeğin peşinde koşan gazetecilerin başında geliyordu Uğur Mumcu. Bir de benim çok sevdiğim Örsan Öymen. İkisi birlikte Ağca meselesinin peşine düştüler. Tamamıyla ortaya çıkartamasalar bile hiç değilse bile Amerikalıların bize satmaya kalktığı bu adam ‘Rusların adamıdır’ın pek doğru olmadığını kanıtladılar.

Gazetecilerin en önemli niteliklerinden biri olan merak, o dönemde baskı bir nitelikli gazetecilik yapanların özelliğiydi. Bugün tamamıyla ayrı bir dönemi yaşıyoruz ne yazık ki. Bugünkü içinde bulunduğumuz rezaletin, olması için Türkiye’nin başına örülen çorapların rahat uygulanması için öldürülen kişilerden biri de Uğur Mumcu olmuştur.”

Sirmen: Uğur Mumcu araştırmacı gazeteciydi

“Uğur Mumcu’nun gazeteciliği araştırmacı gazetecilikti. Uğur Mumcu, gazeteciliğinde, gazeteciliğin halkın haber alma özgürlüğünün bir parçası olduğunu, aracı olduğunu bilirdi.

“Ona göre, basın özgürlüğü basın mensuplarının sahip olduğu özgürlük değil, halkın haber alma özgürlüğünün bir parçasıydı. Onun için Uğur Mumcu, haberin üzerindeki tasarruf hakkının da gazeteci de olmadığına inanırdı. Gazetecilik ilkesinde korkusuzluk ve  cesaret de yer alırdı.”

Öymen: Çok çalışkandı

“Uğur Mumcu, çok çalışkan bir insandı. Hayatında, eğlence çalışmakla özdeşti. O zaman daha bilgisayar gelişmemişti. İlk bilgisayara geçenlerden biriydi. Ayrıca yolsuzlukları izleyen ajans kurulmasını istiyordu. Bunun projelerini yapıyordu, ölmeden kısa bir süre önce bana da anlattı. Araştırmacı gazetecilik ajansı gibi. Burada Türkiye’deki yolsuzluk hadiseleri başta olmak üzere bütün gazetelere servis yapabilecek ajans kurulsa ne iyi olurdu diyordu.”

Uğur Mumcu

1942 Kırşehir'de doğan Uğur Mumcu Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi’nden mezun oldu. Cumhuriyet Gazetesi’nde yayımlanan "Türk Sosyalizmi"  başlıklı makalesiyle Yunus Nadi Ödülü'nü aldı.

 Daha sonra Yön, Kim, Akşam, ANKA Ajansı, Türk Solu ve Milliyet’te yazıları yayımlandı. 1969’da avukatlığı bırakarak okuduğu üniversitede asistan oldu.

1974’te gazeteciliğe başlayan Mumcu üç yıl sonra Cumhuriyet’in kadrolu yazarı oldu.
“Çıkmaz Sokak”, “Sakıncalı Piyade”, “Bir Pulsuz Dilekçe”, ile “Büyüklerimiz” kitapları bulunan Mumcu 24 Ocak 1993 yılında arabasına yerleştirilen bombanın patlaması sonucunda hayatını kaybetti.  Son yazısı ise "Zeyilname" oldu.